ARROW: "BROKEN HEARTS" REVİEW
Arrow izlerken süper kahraman dizisi izlediğini hisseden var mı? Ben ne yazık ki hissetmiyorum. 2 sezondur çok ağır, zaman zaman mantıksız bir drama dizisi izliyoruz. Kaliteli yapsalar bir nebze kabul edilebilir olur ama sırf Olicity hayranlarını memnun etmek için dizi çekilmez kusura bakmasın kimse. Şimdi böyle dedim diye Olicity hayranları beni linç etmek isteyecekler ama DURUN! Ben de sizdendim, ilk 2 sezon ben de destekledim. Böyle olacağını bilsem ellerimi kırardım.
Ollie ve Felicity arasındaki diyaloglar çok samimi ve güzeldi aslında. Oliver'ın ilişkiyi sürdürmek istemesi, Felicity'nin sabit bir şekilde reddedip devam etmesi güzel yansıtılmış. Ama çıkış noktası ve ayrılığın sebebi o kadar saçma ki izlerken ilgimi kaybettim hep. Bu bölümde Cupid'in olacağını öğrendiğimde bambaşka bir şey bekliyordum. İkilinin arasını yapan kişi olacağını düşünüyordum. Cupid hem Green Arrow'u tanımadı hem de evlenenleri öldürmeye kalktı. Çok rahat bir şekilde Cupid yerine bir başkasını, mesela dedemi, oynatıp bu bölümü öyle çekebilirlerdi. Kötü karakterin Cupid olmasının hiçbir artısı yoktu. Hatta eksisi vardı, beklentileri çok yükseltmişti. Ne yazık ki Cupid sahneleri çok kötü yazılmıştı.
Evlilik sahnesinde Oliver yeminini okurken etkilendim ya. Yalan yok, süperdi. Lakin Felicity'nin Cupid'e olan konuşması bir o kadar da boş geldi bana. Madem öyle hissediyorsun neden ayrılıyorsun gidiyorsun? Sırf güvenmediğin, yalan söylediği ve tek başına karar aldığı için mi? Oliver haklı ama, söz vermiş çocuğunun annesine! Kusura bakma Felicity, otur sıfır.
Mahkeme sahneleri yetersiz olsa da net bir şekilde Daredevil'daki mahkeme sahnelerinden çok daha tatmin ediciydi. Süper kahraman dizilerinde neden mahkeme sahnelerini hep atlıyorlar? Asıl ilgi çekici olay o yahu! Kanun tanımayan adamların kanun önünde nasıl davranacaklarını görmek çok önemli. İki dizi de tam olarak vermedi bunu ama Arrow bir adım önde. Gerçi yine saçmalamayı başardılar, Diggle ve Thea'nın uyuşturucu olayından bahsetmeleri ve onları tutuklamamaları, serbest dolaşmalarına izin vermeleri çok komik geldi bana. Dediklerini ciddiye almıyorsun, uyuşturucu ticaretine adları karıştı güvenilmezler diyorsun ama takılmalarına izin veriyorsun. Çok saçma...
Flashback sahneleri de ne yazık ki hiçbir şey katmadı hikayeye. Yan odadaki mağara aslında kilometrelerce tünelleri olan bir yermiş. Ya siz bir duvarı yıkıp girmediniz mi oraya, 3 adım atıp o taş zamazingoyu bulmadınız mı? Bizi mi kandırıyorsunuz? Sinirlendim yine ya en iyisi çizgi roman göndermelerine bakalım.
O da ne? Bölümde çizgi roman göndermesi yok mu? Nasıl olur yahu! Markovia bir gönderme değil, çizgi romanı bambaşka bir yerinden anlayıp diziye aktarma. Markovia bir süper kahraman olan Geo-Force'un ülkesi, adam ülkenin sahibi. Kötülerden nefret eden biri. Kardeşi Terra Deathstroke tarafından kandırıldı ve öldürüldü. Bu adamın ülkesi Darhk gibi birini barındırmaz. Gidin bir sürü yalan ülke var kötü karakterlerin memleketi olan. Hatta HIVE'ın lideri olan Queen Bee'nin ülkesi var, Bialya. Onu kullansanıza!
Delirtti bu bölüm beni. Öyle bir bölüm ki şu cümle sanırım her şeyi özetler; "Laurel Lance bu bölümde hata yapmayan ve işe yarayan tek kişiydi".
This post have 0 [blogger]
EmoticonEmoticon