Aramızda buluntu film türünü sevip de, 2008 yapımı Cloverfield'i bilmeyen var mı? Sürpriz bir çıkış yapan, türün en dikkate değer örnekleri arasında başı çekmeyi başaran Cloverfield, o muazzam giriş bölümü, olayların patlak verdiği kısımlar ve son dakikasına kadar bitmek bilmeyen adrenalin fırtınası ile nicesinin sevgilisi oldu. Açık konuşmam gerekirse filmin en büyük hayranlarından biri değilim ve hatta hiç olmadım. Vizyonda seyir şansını bulduğumda büyük keyif aldığım Cloverfield, benim adıma orijinal Rec filmi kadar başarılı, şok edici bir çalışma değildi. Buna rağmen, derler ya hani, yiğidi öldür ama hakkını yeme, işte öyle bir durum benimkisi de. Aşk değil ama kuvvetli bir sevgi.
Aradan geçen yıllar boyunca filmin hayranları büyük bir hevesle Cloverfield 2projesini beklediler, hikayenin nasıl devam edebileceği, ne gibi yeniliklerin gelip, ne tür şokların bizleri karşılayacağı üzerine kafa patlattılar. Lakin beklenen bir türlü olmadı, ikinci bölüm bir türlü kameraya alınmadı. Daha doğrusu geçtiğimiz aylara kadar biz öyle zannediyorduk. J.J. Abrams'ın yine perdenin arkasına saklandığı projesi, yönetmenlik koltuğunda ilk uzun metrajlısına imza atan Dan Trachtenberg'in ellerinde gerçeğe dönüştü.
Yerin dibinde 2 yıl geçer mi?
Sadece birkaç ay önce varlığından haberdar olduğumuz, gizli gizli çekimleri yapılan ve bir anda fragmanı ile karşımıza dikilen yeni Cloverfield filmi vizyonda. Cloverfield Yolu No: 10 ismiyle sinema salonlarına teşrif eden yapım her ne kadar ismi sebebiyle bir devam çalışması gibi dursa da, işin aslı bir parça değişik. Cloverfield Yolu No: 10 aslında ilk bölümden bir hayli uzakta, farklı bir hikayeyi, bambaşka bir anlayışla sunuyor. Yeni karakterler, çok değişik bir mekan ve öncülüne göre daha sakin bir anlatı.
Michelle (Mary Elizabeth Winstead) adlı genç bir kadının sevgilisini terk edişi ve kentten uzaklaşmasıyla başlayan senaryo, oldukça şok edici bir sahne ile vites değiştiriyor, kalbi kırık kadını bir anda bilmediği bir mekanda, yerin en dibinde, hapsolmuşken bizlere gösteriyor. Howard (John Goodman) adlı bir adam, Michelle'i kazadan kurtardığını, onu tedavi edip hayatta tuttuğunu söylüyor. Bu arada hikayeye bir de genç adam dahil oluyor. Emmett (John Gallagher Jr.) adlı sevimli genç, Howard'ın dediklerini doğruluyor, kendi hayatını da bu ürkütücü tipe borçlu olduğunu söylüyor.
Oyunculuk nedir, nasıl yapılır!
Bir çiftlik evinde, yer altına yapılmış ve nükleer saldırılara dayanabilecekkuvvetteki bir sığınakta kendini bulan Michelle, bu noktadan sonra ya gerçeği öğrenmek için kaçmaya çalışacaktır, ya da dışarda var olduğu söylenen tehditten korunmak için bu iki adamla birlikte yerin altında bir, hatta iki yılını geçirecektir.
Kısacası bu kez elde kamera, sokaklarda fıldır fıldır koşturulan bir gerilimhikayesi beklemiyor bizleri. Onun yerine toplamda 3 kişilik bir ana ekipten oluşan, her biri olabildiğine inandırıcı, detaylı karakterlerin bulunduğu,paranoya, gizem ve huzursuzluk verici bilinmezin içerisindeyiz.
"Seni yok ederler Michelle!"
Cloverfield'in ana hikayesinden uzakta, kendi serüvenini aktaran Cloverfield Yolu No: 10, kısıtlı mekanda geçen, sinirleri bolca geren, merak unsurunu yüksekte tutmayı başarmış ve oyuncuları ile parıl parıl parlayan bir iş. Mary Elizabeth Winstead, Michelle rolünde yapması gereken her şeyi fazlasıyla yerine getirmiş. Şüpheci, akıllı, dikkatli, kurnaz ve hayatta kalmak için her şeyi yapmaya hazır, ilgi çekici bir genç kadın olarak bir hayli ınandırıcı. Bundaki enbüyük pay ise usta aktör John Goodman'a ait diyebilirim.
Goodman, Howard karakterini o kadar incelikli bir şekilde yansıtmayı başarmış ki, izleyici olarak sürekli "gerçek ne peki?" diye kıvranıp duruyorsunuz. Howard cidden de bir iyilik meleği mi, paranoyaları içerisinde boğulan bir deli mi, gizli amaçlar taşıyan, şeytani bir deha mı ... yoksa hepsi birden mi? Hollywood yapımlarında her daim göz önünde olmasa bile adı unutulmayan aktör, bu filmle birlikte bir kez daha ne kadar yetenekli olduğunu, her tür karakterin altından nasıl başarıyla kalkabileceğini kanıtlıyor.
Kaç tavşan, kaç!
Son olarak John Gallagher Jr.'a gelecek olursak, Emmett karakteri için kendisine verilen tüm doneleri elinde ustaca kullanmış, inanılırlığı yüksek, sempatik, meraklı ama saf bir insan portresi ile kamera karşısına çıkmış. Geçmişine dair anlattıkları, tren bileti hikayesi ve plan sekanslarındaki heyecanı kesinlikle kayda değer.
Oyuncuların kusursuz bir uyum içinde olduğu Cloverfield Yolu No: 10 filmi, 2008 tarihli yapımla direkt olarak kan bağına sahip değil. Aynı ismi bünyesinde taşıyarak (finali itibariyle de) organik bir bağ kuruyor ancak kendine ait anlatacak bir hikayesi olan, müzikleri ile mest eden, paranoya ve bilinmezlikleri odağına almış başarılı bir gerilim filmi. Finaldeki iki ayrı ters köşe ile seyircisini şaşırtmayı bilen organik-bağ-Cloverfield-2, illa ki ilk filmin devamını göreceğim diye diretmiyorsanız, vizyondaki sağlam birkaç yapımdan bir tanesi.
- +Muhteşem oyuncu ekibi
- +Karanlık ve paranoid yapısı
- +Tek mekan, az karakter, sıfır sıkılma ihtimali
- +Göreceli olmakla beraber, iki önemli sürpriz
- -Direkt bir devam hikayesi bekleyenler için değil
This post have 0 [blogger]
EmoticonEmoticon